Pis Yedili

Savcı Ahmet Bey 67 yaşındaydı. Yaşamı insanlık dramlarını dinlemekle geçmişti. Bir evliliği ve iki çocuğu olmuştu ama mesleki deneyimi ile sanki yüzlerce hayatı olmuş gibi idi.

İnsanlar arası olabilecek her şeyi gördüğünü sanıyordu 62 yaşında emekli olduğunda.

İletişim uzmanı Recep ve iş arkadaşı  Eda daha otuz yaşlarına girmemişlerdi. İkisinin yaşam tecrübesi şimdiden on binlerle hayatı kapsıyordu.  Binlerce aşk, aldatma, ufak tefek hırsızlıktan tutun cinayete varan gelişmeler. Politik fikirler.

Geleceğimize yön verecek   Savcı  Ahmet , Hakim Ayşe,  Kıdemli İşadamı Hüseyin veya Vali Naci’den den ziyade  Recep ve Eda’nın birikimleri olacaktı. Recep ve Eda insanları dinliyorlardı. Ne önemli, ne önemsiz diye kendilerince  ayırarak.  Nasıl otosansür yaptıklarını, nerede açık konuştuklarını, dinleme uzmanları olarak değerlendiriyorlardı. Psikoloji eğitimi almamışlardı. Felsefe fazlaca okumamışlardı. Dinli veya dinsiz idiler.  Peygamberin  yaşlı ve zengin  eşi Hatice ve genç eşi Aişe hakkında, veya Katolik ve Protestan kiliseleri, Hindu dini hakkında  fazlaca bilgileri yoktu.  Ama insanlar arası ilişkilerin binlerle çeşidini dinlemişler ve görmüşlerdi.

***

Veya bu hayali hikayede olduğu gibi değil mi? Sadece bazı bilgisayar programları bazı kelimeleri arıyorlar ve şüpheli kelimelerin sayısı artınca mı insanlar dinlemeye alınıyorlardı?

Öyle veya böyle bir yıldır Londra’daki  Ekvator Sefaretinde 12 metrekarelik odasında yaşayan (çıkarsa tutuklanacak) Wikileaks i insanlara duyuran  Julian Assange ve NSA uzmanı, geçen ay 30 yaşına basan Edward Snowden bize attığımız her epostanın, yaptığımız her telefon konuşmasının, bir yerlerde depolandığını ve herhangi bir zaman gerek görülürse ortaya çıkarılabileceklerini gösterdiler. Her ülkede de yapıldığını zaten “genel kültür olarak”  biliyorduk , artık “resmileşti”.  Teknoloji öylesine gelişti ki her bilgisi ve teçhizatı olan etrafını dinleyebiliyor. Bunun bir cezası olacak mı yoksa birkaç on yıl daha bu şekilde mi yaşayacağız?

Edward Snowden  şu an Moskova Havalimanında. Bolivya Cumhurbaşkanı uçağı ile Snowden’u  alacak diye bir rivayet çıktığında içinde başkan olan uçak, o havalimanından bu havalimanına yollandı. Planlandığı gibi Portekiz’e inemedi vs. Benzini bittiğinden Viyana’ya indi. Snowden 21  ülkeye iltica etmek istedi. 13 ünden şimdilik ret geldi. Nereye gideceğini kısa vadede göreceğiz.  Politikacılar tribünlere mesajlar veriyorlar. Tam bir tencere dibin kara, seninki benden kara durumu.  Snowden tam bir pis yedili.  Kimse ABD ile işleri bozmak istemediğinden elinde tutmak istemiyor. ABD ve Almanya’nın ortaklaşa dinlediklerini de söyledi. Almanya kanunlara göre vatandaşlarını dinleyemiyor. Ama oradaki ABD nin dinlemesine göz yumuyor. Devlet işleri. Özetle herkes çekiniyor Obama’nın keyfini kaçırmaktan.

Rus lideri “olay bir domuzu kırkmak gibi” dedi, bol gürültü ama fazla yün çıkmıyor.

Snowden ise düşünen kamuoyunu sarsmak  istediğini söylüyor. Anlaşılan önümüzdeki günlerde “uyandırmaya devam edecek”.Bugün  çıkan Spiegel e  ve BBC ‘den  derlediğim bilgilere göre Alman Gençler Berlin’de Snowden a iltica izni verilsin diye sokaklarda gösteri yapıyorlar.

1975 yılında Senatör Frank Church başkanlığında kurulan araştırma komisyonu NSA ‘da (National Security Agency)  bir diktatörlüğe yol açabilecek kadar çok bilgi toplandığını tespit  etmişti. Bilgi toplama şekli ve yoğunluğu aradan geçen süre içinde epeyce arttı.

Sıkarsa  NSA nin isteğine karşı gel. ABD deki Quest ismindeki büyük telefon şirketlerinden birinin başkanı NSA ya tüm müşterilerin konuşmalarını izlemesine izin vermedi. Bir süre sonra Borsa işlerinden kendisini hapiste buldu. Derin Devlet kendi gücünü koruyor ve galiba bundan 20 yıl sonra  Snowden gibiler toplum için şahsi risk alan ve toplumu aydınlatan kahramanlar olarak anılacaklar.

Eğer bırakın süreç içinde veya hastalık nedeniyle vs.  ayakları yerden kesilen liderlerin, “istihbarat kuruluşları müdürlerinin başımıza yeni diktatörler kesilmesini istemiyorsak bilginin nasıl ve nerede toplanacağını tartışacağımız yeni uluslararası bir Church komisyonu kurmamız gerek “diyor Der Spiegel.