Mahmut Tolon

mahmut tolon population evolution articles books kitaplar makaleler

Urla : Tanrı’nın Kadını

Urla Yarımadası demek mi doğru, yoksa Çeşme Yarımadası mı?

 

Urla: Tanrı’nın Kadını

Urla isminin tarihçesi hakkında çeşitli rivayetler var.

Klasik zamanda  Apollo’nun arabasını çeken kuğuların kloze kloze diye bağırmalarından Klozemenai denildiği yakıştırılıyor. Bu isim şimdiki Klizman isminde hala yaşıyor.  Urla 12 İyonya kentinden birisi.  Daha da önce yani  şimdiden 5000 sene kadar önce,  Karantina- Hastane  adası daha kara parçası ve şimdiki limandan daha geniş bir liman alanı var.

Limantepe kazıları sayesinde bu yörede en az 9000 yıl öncesinde, yani eski zaman EZ 7000 yılı civarında yoğun yerleşim ve ekonomik faaliyet olduğunu görüyoruz.

Sonra tektonik hareketlerle Karantina bölgesi bir ada haline geliyor. Büyük İskender zamanında  adaya bir yol yapılıyor. Düşünmek gerek ki bu ismin (Klozemenai)  yakıştırıldığı zamanlarda dünyada yaklaşık 250 milyon insan yaşıyor. 

Batı dinlerinin başlaması sonucu  zamanla eski Yunanlar Ortodoks oluyorlar.

Bizanslı tarihçi Dukakis Bryela isminden bahsediyor. Bryela isminin anlamını araştırınca  Tanrının kadını demek olduğunu öğrendim.   Tanrının kadını yani muhtemelen  Meryem  Ana.  Bir süre sonra halk bence belki çok fazla “Ortodoks dinci isimlerden” sıkılıp B ve V harflerinin  lisanlarda yakınlığı ve değişimi bilindiğinden  Vrula  yani sazlık ismine daha çok rağbet ediyor.     

Sonra Osmanlı zamanında  bu isim Urla’ya dönüşüyor. Bazıları sefere giderken Uğurola denilmesinden Urla isminin yuvarlandığını da varsayıyorlar, Osmanlı zamanında.  Lisan  ve nüfus,  yaşayan ve sürekli değişen  olgular. Kesin olarak bilmek imkansız, ben Bryela –Vrula –Urla gelişmesinin en mantıklı değişim olduğunu varsayıyorum.

1478 deki Osmanlı kayıtlarında Urla’da yaklaşık 800 hane var: 642 Rum 149 Türk. İlginç olan o zamanlar İzmir de 600 hane olması.   Bu demek ki Urla nüfusu  5000 civarındayken İzmir’de  3500 kişi yaşıyor. Dünya nüfusu yaklaşık 500 milyon!

Urla Yarımadası mı Çeşme Yarımadası mı?

Tarih boyunca Urla’nın merkez olduğunu görüyoruz. 1941 deki I. Coğrafya Kongresinden   beri Urla Yarımadası deniliyor. ; bu ad yerine kullanılmıs diğer iki adı da, yarımadanın ayrı parçaları için kullanıyoruz;  büyük Karaburun yarımadası ile Alaçatı ötesinde uzanan kesime  Çeşme yarımadası. Belki bunu da günlük bir gazetede açıkça yazmanın faydası var. Belli mi olur, kesip bir kenara koyup kullanan bile olur.

Selçuklu Sultanı Melikşah’ın ölümünden sonra İzmir dolayı ve Urla yarımadası Çaka Bey’in eline geçti. Demek ki daha dünya nüfusu  500 milyonu bulmamışken buraları Türk yönetiminde  idi.  Süveyş Kanalı’ nın açılması ile  dünya nüfusu  1 milyar iken bu yöre ticari önemini kaybetmeye başladı. Birinci Dünya Savaşına kadar  (yani dünya nüfusu 2 milyar civarına geldiğinde)  Türk nüfus bu yörelerde kabaca %30  Rum nüfus % 70 civarında idi.

Cumhuriyetin  ilk nüfus sayımında şimdi canlı ve heyecanlı olan beldelerde örneğin Urla’nın Yağcılar köyünde (Altınköy ve Doğa evlerinin bulunduğu köy) sıfır nüfus olduğunu görüyoruz.

Dünya nüfusu gelişmesini not etmenin önemli olduğuna inanıyorum.  Artık hep beraber 7 milyarı aşan bir nüfus olarak bu küçük gezegende yaşıyoruz. Okurken, karbon üreterek, üreyerek, üç çocuk diyerek  ve son elli yılda etrafa bolca  plastik poşet saçarak,  türümüzün  nasıl geliştiği hakkında bir fikir oluşması açısından.

November 9, 2012 - Posted by | Makaleler / Articles

No comments yet.

Leave a comment